28 Şubat 2010 Pazar

Ashab-ı Kehf



Mağara Halkı manasına gelen, Ashab-ı Kehf okunuşu ile Kur’an da yer alan hikaye, 18. sure olan Kehf (Mağara) suresinin 9 ile 21. ayetleri arasında bahsi geçer..

* 18:9Mağaradakilerin ve onlarla ilgili rakamların ilginç kanıtlarımızdan başka bir şey olduğunu mu sandın?[1]

Kur’an’a göre bu insanlar Allah’ın birliğine inanıyorlardı.

* 18:10Gençler mağaraya sığındıklarında, “Rabbimiz bize merhametini yağdır ve bu durumdan bize bir kurtuluş yolu göster,” demişlerdi.[1]

Fakat dini inançlarına karşı baskıyla karşılaşınca yurtlarından göçerek bir mağaraya saklanmışlardır. Söz konusu mağaranın neresi olduğu hakkında çeşitli iddialar olsa da Kur’an da bu detay net olarak verilmez. Sadece mağara 17. ayette tasvir edilir.

* 18:17Tan ağardığında, onlar mağara boşluğunda iken, mağaralarının üzerinden Güneşin sağa doğru hareket ettiğini, battığı zaman da onları yalayıp sola doğru kaydığını görürdün. Bu, ALLAH’ın işaretlerindendir. ALLAH kime yol gösterirse o kişi doğruyu bulmuştur; kimi de saptırırsa onun için aydınlatıcı bir dost bulamazsın.[2]

Yedi kişi olduklarına ve yanlarında bir köpekleri olduğu inanışı hakim olsa da Kehf Suresi 22. ayeti, bu inanışın aleyhindedir. Keza yedi kişi oldukları ve köpekleri dahil toplam sekiz kişi oldukları inancı 22. ayette reddedilir.

* 18:22 Tahminde bulunanların bazıları, “Onlar üçtür, dördüncüleri köpekleridir,” derken diğerleri de, “Beştir, altıncıları köpekleridir,” diyecekler. Başkaları ise, “Yedidir, sekizincileri köpekleridir,” diyecekler. De ki, “Onların sayısını en iyi bilen Rabbimdir.” Onları bilen azdır. Onlarla yüzeysel olması hariç tartışmaya girme ve onlardan hiç kimseye de bu konuyu danışma.[3]

Aslında Kur’an’daki Kehf suresinde kaç kişi oldukları net olarak belirtilmez. Ayette yalnızca Allah dışında çok az kişinin bildiği belirtilir. Fakat Kur’an mağara hakının yanından bir de köpek olduğu ve bu köpeğinde onlarla beraber uykuda oldukları söylenir.

* 18:18Uykuda olmalarına rağmen onları uyanık sanırsın. Onları sağa ve sola doğru çeviririz. Köpekleri de kollarını eşikte uzatmıştır. Onlara baksaydın onlardan dönüp kaçardın ve onlardan dolayı korkuyla dolardın.[2]

Yine de genel görüş 7 kişi olduklarıdır. Hristiyan betimlerinde de 7 kişi olarak tasvir edilmiştir.[4] Hikayeleri İslam dininin kutsal kitabı olan Kur’an’da geçmektedir. Kehf suresinde mağara halkının Tanrı’ya seslenişleri ve duaları detaylıca anlatılır.

Mağara halkının, mağarada ne kadar süre ile kaldıkları 25. ayette açıklanır. Devamın olan 26. ayette ise üzerinde çelişkilerin olduğu bu sürenin yalnızca Allah tarafından bilinebileceği belirtilir.

* 18:25Mağaralarında üç yüz yıl kalıp dokuz arttırdılar. [5]
* 18:26″Onların orada ne kadar kaldıklarını ALLAH daha iyi bilir,” de. Göklerin ve yerin tüm gizemleri O’nundur. O ne güzel Görendir! O ne güzel İşitendir! Onların O’ndan başka bir yardımcısı yoktur. O, hükmüne kimseyi ortak etmez.[5]

Fakat 25. ayette “300 yıl kalıp 9 yıl arttırdılar” cümlesini farklı yorumlara sebep olmuştur. 300 yıl güneş yılı olarak nitlendirimiş ve arttırılan 9 yılın ise 300 güneş yılının denki olan ay takvimine göre 309 yılına gönderme olarak belirtildiği iddia edilmiştir.[6]

300güneş yılı=309ay yılı

Ashab-ı Kehf’in Hikâyesi

Geleneksel anlamda hikayeye göre Ashab-ı Kehf denilen gençler, Efsûs şehrinde yaşıyorlardı. Efsus şehrinin yeri konusunda rivayetler muhteliftir. Türkiye sınırları içerisinde Efes/İzmir, Tarsus/Mersin ve Afşin/Kahramanmaraş’ta olduğu iddaa edilir. Dünyada da yine Efsus olduğu raveyet edilen şehirler vardır. ) Bunlardan altısı sarayda görevli, hükümdara yakın kimselerdi ve hükümdarın müşavere heyetindeydiler. Onun sağında ve solunda bulunurlardı. Sağındakiler Yemliha, Mekselina ve Mislina idi. Bunlara “Ashab-ı yemin” denmiştir. Hükümdarın solunda bulunanlar ise, Mernuş, Debernuş ve Şazenuş’tur. Bunlara da “Ashab-ı yesar” denmiştir.

Hükümdarın Roma imparatorlarından Dimityanus veya Dokyanus olduğu düşünülmektedir. Kesin olan şey imparatorun putperest olduğudur. Putperestliği kabul etmeyen az sayıdaki insanları yakalatıp öldürtmüştü. Hükümdar bir ihbar üzerine saraydaki putperest olmayan gençlerin durumlarını öğrendi. Onları çağırıp tehdit etti, onlar inançlarından ayrılmak istemediler, aksine Dokyanus’u inançlarına davet ettiler. Hükümdar onların eski günlerine dönmeleri için zaman tanıdı. Gençlerde inançlarını korumak için şehre yakın bir dağ yönüne gittiler. Yolda giderken Kefeştetayyuş ismindeki bir çoban onların inancına katıldı ve yedincileri oldu. Çobanın köpeği Kıtmir de onlara katılıp, arkalarından takip etti. Dağa yaklaştıklarında çobanın gösterdiği bir mağaraya girdiler. Mağarada dua ederek merhamet dilediler. (İslam dininin kutsal kitabı Kur’an’daki Kehf suresinin 13. ayetinde bu kişilerin duaları belirtilir.)

Hikayenin devamına göre hükümdar, Efsûs’a gelip, onları sorar. Kaçtıklarını haber alıp saklandıkları mağrayı öğrenince adamlarıyla mağaraya gider ve mağaranın ağzını onları öldürmek maksadıyla kapattırır. İnanca göre gençler ölmez, yüzyıllar boyunca uyumaya devam ederler. Sonunda ise ilahi bir şekilde uyandırırlar. Ne kadar süre kaldıkları tam olarak bilinmemekle birlikte Kehf suresinde bu süreyi 309 sene olarak belirtir.

Ashab-ı Kehf uyandıklarında geçmiş olan zamanında farkında olmadıkları belirtilir. Uykudan kalkmaları, birbirleriyle konuşmaları ve içlerinden birini şehre göndermeleri Kur’an’da geçer. Bunlar şehre gidip yiyecek getirecek kimsenin (Yemliha’nın) elbise değiştirerek halini kimseye bildirmeden gidip gelmesini uygun görürler. Yemliha, bunu kabul edip şehre geldiğinde çok değişmiş bir şehir bulur. Farklı yorumları mevcut olan bir hadiseyle bu kişi geçen zamanın farkına varır ve o zamanın hükümdarının yanına *ürülür. İnanca göre bu hükümdar gençlerin dinindendir. Başlarından geçenleri hükümdara anlatır. Daha sonra gidip arkadaşlarına haber verir. Daha sonra tekrar hepsi uykuya dalarlar.

Bazıları sahabelerden Ali’nin, Ashab-ı Kehf’e gittiklerini ve Ashab-ı Kehf’in uykudan uyanıp onları gördüklerini ileri sürmüştür. Ayrıca bu söylenceye İslam dininin son peygamberi Muhammed’e iman ettiklerini bildirip ve selâm gönderip dua istedikleri de eklenir. Bunların dışında bazı kişiler Ashab-ı Kehf’in Mehdi geldiğinde uyanıp ona katılacağını ileri sürmüştür. Yine de bu iddiaların, veya hikâyede genelde geçen isim, yer, zaman ve bazı olayların gerçek temelleri tartışmalıdır. Kur’an’da ise bu yorumlara dair hiçbir şey yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder