28 Şubat 2010 Pazar

Kutsal Kase ve Şifre



İngiliz şifre uzmanları, Staffordshire bölgesindeki küçük bir anıtın üzerinde bulunan esrarengiz yazıttan yola çıkarak İsa’nın ‘Kutsal Kase’sinin yerini belirlediklerini iddia ettiler.
İkinci Dünya Savaşı’nda Almanların şifreleme makinesi ‘Enigma’yı çözen Bletchley Park adlı merkezde görevli uzmanların bu keşfi yakında açıklamaları bekleniyor.
İngiliz uzmanlar, Staffordshire bölgesinde bulunan ‘Çobanın Anıtı’nın üzerindeki harflerin sırrını çözebilmek için mayıs ayından beri çalışıyor. Anıtın üzerinde ‘D OUOSVAVV M’ harfleri bulunuyor ve bu harflerin taşıdığı gizin insanları Kutsal Kase’nin yerine götüreceğine inanılıyor. Yaklaşık altı aydır bu harflerin sırrını çözmeye çalışan Bletchley Park’ın şifre kırıcılarının 250 yıllık gizi çözdüğü düşünülüyor. Anıtın bulunduğu bölge, turist akınına uğrarken, dünyanın dört bir yanından deneyimli ve deneyimsiz şifre çözücüler de bu şifreyi çözebilmek için uğraşıyor.

Kutsal Kase nedir?

Hıristiyan dünyasında İsa’nın son yemeğinde kullandığı kupaya ‘Kutsal Kase’ deniyor. Çarmıha gerilmesi sırasında İsa’nın akan kanının bu kasede toplandığına inanılıyor. Bütün yaraları iyileştirme gücü olduğuna inanılan kase yüzyıllardır aranıyor. Kutsal Kase, Hıristiyan dünyasında birçok söylence ve halk hikayesinin de kaynağı. Günümüzde de İndiana Jones dahil, birçok filme ana tema oldu. 26.11.2004-Hürriyet

Enigma’yı çözen çift Kutsal Káse’yi arıyor

İngiltere’de bir parktaki anıt üzerinde bulunan şifrenin Hz. İsa’nın son akşam yemeğinde kullandığı ‘Kutsal Káse’nin yerini işaret ettiği yolundaki iddia, büyük tartışma yarattı.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların ‘Enigma’ şifresini çözen çift de tartışmaya katıldı. Anıtta yer alan izlerin Osmanlı denizcilik haritalarının izdüşümü olduğu ve ‘Kutsal Káse’nin yerini işaret ettiği de öne sürüldü. En çok da Amerikalı bir uzmanın geliştirdiği deşifre metodu ilgi gördü.
Her şey geçen mayıs ayında Lord Lichfield’in atalarından kalma Staffordshire’daki malikanesinde bulunan Çoban Anıtı’nda yer alan 10 harfli şifrenin ne olduğunun bulunması için ödüllü bir yarışma açılmasıyla başladı. Almanların efsanevi ‘Enigma’ kodunu çözen Bletchley Park kriptografları da bu yarışa davet edildi. O zamandan beri şifrenin ne olduğuna dair çeşitli iddialar ortaya atıldı.

KASEYLE İLGİLİ DEĞİL

Yarışmayı açan Shugborough Hall’dan Kerim Caddy, çok sayıda teori üretildiğini, şifreyi Kutsal Kase ve Osmanlı haritalarına dayandıran bir iddianın da gündeme geldiğini söyledi. Caddy, ‘Bu teoriye göre izler, muhtemelen Osmanlı haritalarının (Piri Reis’in haritaları olabilir) izdüşümü ve Kutsal Kase’ye işaret ediyor’ dedi.
Bugün 86 yaşında olan Oliver Lawn ve eşi Sheila, İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların şifrelerinin çözülmesi için çalıştılar. Şimdi de Çoban Anıtı’ndaki esrarı çözmenin peşindeler. Lawn, bu şifre için ‘Enigma’dan bile daha zor’ dedi. Eşi Sheila ise şifrenin Kutsal Kase ile ilgisi bulunmadığını, dul kalan Lord’un eşi için yazdırdığı duygusal bir cümle olduğunu öne sürüyor. Sheile’ya göre şifrenin çözümü Latince ‘Optima Uxoris Optima Sororis Viddus Amantissimus Vovit Virtutibus’ (En iyi eş, en iyi kız kardeş, seni en çok seven dul sadakat yemini eder) cümlesinin kısaltılmışı. Oliver Lawn ise, ‘10 harfli bir şifre için minimum düzeyde çözülmüş bir şifreye sahip olmanız gerekiyor. Şifre yoksa 10 harfli bir kodu kesin bir şekilde çözmek mümkün değildir’ diyor.

Kutsal Káse Türkiye’de olabilir

Nazilerin ünlü ‘Enigma’ şifresini çözen Bletchley Park, kapılarını Türk basınında ilk kez Hürriyet’e açtı. Son günlerde Hz. İsa’nın Kutsal Káse’sinin aranması konusuyla da gündeme gelen Bletchley Park Vakfı Başkanı Christine Large,‘Kutsal Káse’nin esrarını çözmek için Türk haritacılardan yardım bekliyoruz’ dedi. Large’a göre káse Türkiye’de olabilir.

İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilerin ünlü şifre makinesi ‘Enigma’yı çözerek ün yapan İngiliz şifre uzmanları, çalışma merkezleri ‘Bletchley Park’ın kapılarını Türk basınında ilk kez Hürriyet’e açtı. Ünlü istihbarat merkezi, günümüzde de Hıristiyan dünyasının kutsal eşyalarından Hazreti İsa’nın kásesinin bulunması için yaptığı çalışmalarla yeniden gündeme geldi.
1973 yılında bir şifre kırıcısının Fransa’da yayımladığı kitapla çok gizli faaliyetleri ortaya çıkan Londra’ya 90 km mesafedeki Bletchley Park’ın başkanı Christine Large, savaş sırasında 10 bin kişinin çalıştığını söyledi.

TÜRK HARİTACILAR

Bletchley Park’ta görevli bir Amerikalı şifre uzmanının Kutsal Káse’nin sırrının çözülmesiyle ilgili yeni bir teori ortaya atmasıyla dünya basınının bilgi almak için peşinde koştuğu başkan Christine Large, ‘Amerikalı şifre kırıcısı, kimliğini açıklamak istemiyor ve biz onun adına teorisini basına anlatıyoruz. Bir altı ay kadar daha yeni açıklamalarımız olacağını sanmıyorum’ dedi.
‘Kutsal Káse’yi bugüne kadar İsrail, Yunanistan sahiplendi. Sizin Amerikalı şifre uzmanının son teorisine göre ise Stafforshire bölgesindeki Çoban Anıtı, Kutsal Káse’nin Kanada’da olduğuna işaret ediyor. Kutsal Káse Türkiye’de olamaz mı?’ sorusuna Christine Large şu cevabı verdi:
‘Kutsal Káse Türkiye’de de olabilir. Şu anda Amerika da olan bir şifre uzmanımız, Shugborough Hall’deki Çoban Anıtı’nda bulunan işaretleri incelerken Osmanlı haritalarındaki yerlere bağlantı kurdu. Osmanlı denizcilik haritalarıyla ilgili teoriyi geliştiren iyi bir harita uzmanı, profesyonel şifre kırıcısı değil, fakat anıtın taş kısmı üzerindeki 1, 2, 3 rakamlarının Osmanlı haritasında Kutsal Káse’nin yerini gösterdiğini ileri sürerek katkıda bulundu. Şifrenin çözüldüğünü söylemek için çok erken. Henüz işin başındayız. Elimizdeki haritalar yeterli olmadığından Türkiye’deki haritacıların bize yardım etmesini bekliyoruz. Kutsal Káse’nin sırrını ayrıntılı Osmanlı haritaları çözebilir. Türkiye’den ilgilenenler internette sitemize girip bilgi alsınlar ve yarışmaya katılsınlar. Sırrı çözene para ödülü vermiyoruz ama Kutsal Káse’nin sırrını çözen tarihe geçecek.’

SAHTECİLİĞE DİKKAT

Kutsal Káse’nin bulunmasının çok zor olduğunu kabul eden Christine Large, kásenin kopyalarının piyasaya sürülebileceğine dikkat çekti ve ‘Bence Kutsal Káse sembol olarak var. Sanat eseri olarak bu kadar yıl yaşayabiceğini sanmıyorum’ dedi.

İŞTE ÜNLÜ BLETCHLEY PARK

İkinci Dünya Savaşı sırasında tam 10 bin kişinin çalıştığı ve dünyanın dört bir yanındaki üslerin pek çok yöntemle dinlendiği Bletchley Park, aynı zamanda ilk bilgisayarın ve elektromanyetik şebeke ağının dünyada ilk uygulamaya konulduğu yer. Bletchley Park, bugün başta MI6 birimi olmak üzere çeşitli devlet birimlerine bilgi ve destek veriyor. Bletchley kasabası sakinlerinin de kapıların ardında neler yapıldığını merakla izledikleri bu üst düzeyde gizlilik içeren merkez, yıllarca şifre çözen bilim adamlarına ve uzmanlara ev sahipliği yaptı.
Çoban anıtındaki harflerin sırrı
İngiltere’nin Stafforshire bölgesindeki Shugborough Hall’da bulunan tarihi ‘Çobanın Anıtı’ üzerindeki 10 harfli ‘D OUOSVAVV M’ şifresi, 250 yıldan beri çözülemiyor. Şimdiye kadar şifrenin ne olduğuna dair çeşitli iddialar ortaya atıldı. Ancak İngiltere’de yaşayan Amerikalı bir savunma uzmanı, şifrenin Kutsal Káse’yle alakalı bir şifre olduğunu öne sürdü. Anıtta ünlü ressam Nicholas Poussin’in 17’nci yüzyılda yaptığı ‘Les Bergers d’Arcadie II’ (Arkadya Çobanları) adlı tablonun mermer bir rölyefi bulunuyor. Tabloda ‘Et in Arcadia Ego!’ ifadesine işaret eden bir kadın dikkat çekiyor. Hemen altında ise ‘D OUOSVAVV M’ harfleri yer alıyor.

Kutsal Káse nedir?

KUTSAL Kase’nin Hz. İsa’nın son akşam yemeğinde kullandığı kadeh olduğu söyleniyor. Yine söylentilere göre Hz. İsa, çarmıha gerildiğinde Arimethealı Yusuf’un İsa Peygamber’den akan kanı bu Kásenin içinde topladığı söyleniyor. Kimine göre Yusuf, milattan sonra 1’inci yüzyılda İngiltere’ye götürdü.
Son zamanda Amerikalı yazar Dan Brown’un ‘Da Vinci Şifresi’ adlı romanı, Kutsal Káse ile ilgili yeni iddialar gündeme getirdi. Romanda Dan Brown, Kutsal Káse’nin ‘maddesel’ bir şey olmadığını, daha çok ilk Hıristiyanlıkla ilgili sırları ihtiva eden belgeler olduğunu öne sürüyor. Buna göre Sion Tarikatı üyesi olan Leonardo da Vinci’nin ‘Son Akşam Yemeği’ tablosunda yanında görülen kişinin İncil yazarı Yuhanna değil, İsa’nın varlığı bilinmeyen karısı Mary Magdalena olduğunu iddia ediyor. Kutsal Káse’nin, yani İsa’nın çocuklarını dünyaya getiren Mary Magdalena ve bu ilişkiye ait sırlar olduğunu öne sürüyor. Ancak Brown’un iddiaları hem kilise, hem de akademisyenlerce kabul görmüyor. Hürriyet 06.12.2004

KUTSAL KASENİN SIRLARI

İngiliz şifre uzmanları Kutsal Kase’nin sırlarını çözdüklerini ilan ede dursunlar, bizde onun görünenin andındaki görünmeyen yönünü ele alalım.

Dan Brwon’un Da Vıncı Şifresi adını taşıyan romanında ana fikir zaten Kutsal Kase, onun sırlı geçmişi, bu kase çevresinde kurulan gizli örgütler ve neyi sembolize ettiği… Kitaba dönecek olursak; şu satırlara rastlarız:

Romanın ele aldığı en ilginç sembollerden biri de Sangreal- Kutsal Kase sembolü. Kutsal Kase, Son Akşam Yemeği’nde İsa”nın içmek için kullandığı ve Arimatea’lı Yusuf’un çarmıha gerilen İsa’nın kanını doldurduğu kadeh olarak geçer. Kutsal Kase, İsa’nın kadehi olarak kabul ediliyor.Ama tarihte Sangreal Belgeleri adıyla anılan belgeler de inanışa göre Kutsal Kase ile birlikte gömülü. Belgelerin bin yıllardır Tapınak Şövalyeleri adı verilen gizli bir örgüt tarafından korunduğuna inanılıyor.Belgelerin Tapınak Şövalyeleri’ne bunca güç vermesinin nedeni,sayfalarda Kase’nin gerçek tabiatının açıklanması.

Tapınak Şövalyeleri’ne göre Kutsal Kase bir kase değil. Kase efsanesinin yani ayinde kullanılan kadehin dahice düşünülmüş bir alegori olduğunu iddia ediyorlar.Kase efsanesindeki ayinde kullanılan kadeh,başka bir şeyin,çok daha güçlü bir şeyin mecazi hali. Kutsal Kase insanlık tarihinde en çok aranan hazine olmuş. Kase efsanelere, savaşlara ve bitmek tükenmek bilmeyen sorulara neden oldu.Dikenli Taç,Çarmıhta kullanılan Gerçek Haç,Titulus hepsi bin yıllarca arandı ama tarih boyunca aralarında en özeli Kutsal Kase olmuş.

Prieure de Sion tarikatında(Tapınak Şövalyelerinin diğer adı) gül sembolü kase için kullanılmış bir sembol. Gülü Kase sembolü olarak kullanmalarının nedeni ise gizlilik. En eski gül türlerinden biri olan rosa rugosanın, aynı Venüs yıldızı gibi beş yaprağa ve beşgen bir simetriye sahip olması güle, kadınlıkla güçlü ikonografik bağlar sağlıyordu. Bununla birlikte gülün ‘doğru Yön’ ve yol bulmak kavramlarıyla çok yakın bağları vardı. Pusula gülü, aynı Gül Çizgisi gibi, seferilere haritalardaki boylamlara bakarak yön bulmakta yardımcı oluyordu. Bu yüzden dişi kadeh ve gizli gerçeğe götüren yıldız anlamındaki gül,pek çok açıdan gizlilik,kadınlık ve yön tayini olarak Kase’yi tanımlayan bir sembol olarak kabul edilmişti.

Kase aslında eski bir kadınlık sembolüdür. Kutsal Kase dişiyi ve elbette şimdi tamamen yok edilmiş olan tanrıçayı temsil eder. Kadının gücü ve onun hayat verebilme yetisi bir zamanlar kutsaldı ama erkek egemen bir toplumda tehdit oluşturuyordu. Bu yüzden kutsal dişi şeytanlaştırıldı ve ona günahkar dendi. Havva’nın elmayı yiyerek insan ırkını çöküşe uğrattığı ‘ilk günah’ kavramı alegorik bir anlatımdı. Bir zamanlar hayat veren kutsal kadın artık düşman olmuştu.

Kase kayıp tanrıçanın sembolüdür. Kayıp Kase’yi arayan şövalye efsaneleri, aslında kayıp kutsal dişinin arandığını anlatan yasak hikayelerdi. ‘Kadehi aradığını’ iddia eden şövalyeler, kadınlara boyun eğdiren, tanrıçaları dışlayan, inanmayanları yakan ve paganların kutsal dişiye saygı göstermesini yasaklayanlardan korunmak için şifreli bir biçimde konuşuyorlardı. Onlara göre taşıdığı sır öyle güçlü ki, açıklandığında pek çok şeyi temelinden sarsabilir.

Leonardo da Vinci de, kardeşliğin Büyük Üstat’ı olarak 1510 ve 1619 yılları arasında bu mezhebe başkanlık etmiş. Yaşayan üyelerin kimliklerinin son derece gizli tutulduğu kardeşliğin simgesi ise P.S ve fleur-de-lis.

Kutsal Kasenin yeri bulunursa,varolduğu iddia edilen belgelere de ulaşmak mümkün olabilir belki…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder